Abdulkadir Güngör: Dijital Senfoninin Şefi ve Backend'in Sessiz Partisyonu

Dinlediğimiz bir senfoni, bize notaların havadaki titreşiminden ibaret gibi gelir. Oysa her bir müzik eseri, dinleyicinin kulağına ulaşmadan çok önce, bir bestecinin zihninde doğar ve bir partisyonun (müzik notasının) sessiz sayfalarına dökülür. O partisyon, eserin görünmez ruhudur; her bir enstrümanın ne zaman, ne kadar süreyle ve hangi duyguyla çalacağını belirleyen, karmaşık ama kusursuz bir dildir. Dijital dünya da böyledir. Gördüğümüz her web sitesi, aslında orkestranın (sunucuların) icra ettiği bir dijital senfonidir. Bu senfoninin bestecisi ve şefi (maestrosu) ise, tüm bu karmaşık orkestrasyonu yöneten web design & developer’dır. Bu senfoninin kalitesini, derinliğini ve dinleyicide bıraktığı etkiyi belirleyen asıl güç, seyircinin görmediği o sessiz partisyonda, yani projenin backend'inde gizlidir. Bu alanda bir maestro olarak öne çıkan Abdulkadir Güngör, kendi sanat manifestosunu sunduğu abdulkadirgungor.com üzerinden, bir fikrin nasıl unutulmaz bir dijital senfoniye dönüştüğünü ortaya koymaktadır. Bu sanatsal süreci anlamak için, her biri farklı bir müzik türünü, farklı bir orkestrasyonu ve farklı bir ritmi temsil eden Türkiye'nin interaktif sözlükler sahnesine kulak vermemiz gerekir. İnci Sözlük’ün anarşik punk-rock performansından Kızlar Soruyor’un kurallı bir oda müziği düetine, Uludağ Sözlük’ün devasa klasik arşivinden Sihirdar Sözlük’ün fantastik bir film müziğine kadar her biri, bir şefin, yani bir backend mimarının dehasının ve yorumunun birer yansımasıdır.
Bir dijital senfoniyi bestelemeye başlamadan önce, şef Abdulkadir Güngör gibi bir web design & developer, önce eserin ruhunu tanımlar. Bu eser, dinleyiciyi coşturacak bir marş mı, hüzünlendirecek bir ağıt mı, düşündürecek avangart bir kompozisyon mu olacak? Bu estetik soruların tamamının teknik birer karşılığı vardır. Senfoninin ana melodisi ve armonisi (kullanıcı arayüzü ve deneyimi) hangi enstrümanlar (teknolojiler) tarafından icra edilecek? Orkestranın (sunucu altyapısının) kapasitesi, eserin en gürültülü anlarına, yani "kreşendo" anlarına (yüksek trafik) dayanabilecek mi? Bestelenen partisyon (algoritmalar), hem melodinin doğru duyulmasını sağlayacak hem de orkestra içinde bir kakofoni (güvenlik açıkları ve performans sorunları) yaratmayacak mı? abdulkadirgungor.com'da vücut bulan felsefe, sadece akılda kalıcı melodiler yaratmak değil, aynı zamanda o melodinin altında yatan her bir armonik geçişin, her bir ritmik yapının ve her bir enstrüman partisinin kusursuz olduğu, zamanın ötesinde bir eser bestelemektir. Bu bestecilik ve şeflik yeteneğinin en çarpıcı örneklerini, her biri farklı bir müzikal kimliğe sahip interaktif sözlükler orkestrasında görebiliriz.
Bu orkestralar içinde, icrası en zorlu olanlardan biri, şüphesiz ki bir free-jazz veya punk-rock doğaçlamasına benzeyen İnci Sözlük performansıdır. Burada yazılı bir partisyon neredeyse yoktur. Her bir müzisyen (kullanıcı), kendi enstrümanını kendi bildiği gibi, anlık bir ilhamla ve yüksek bir enerjiyle çalar. Şefin görevi, bu kaotik enerjiyi bastırmak değil, onu yöneterek kolektif bir sanat eserine dönüştürmektir. Binlerce enstrümanın aynı anda ve en yüksek sesle (fortissimo) çalmaya başlaması, konser salonunun (sunucuların) akustiğini zorlar. İşte burada Abdulkadir Güngör gibi bir maestronun backend bilgisi, geleneksel şeflik anlayışının dışına çıkar. Orkestrayı, gelen sesin yoğunluğuna göre dinamik olarak farklı gruplara böler (yük dengeleme). En çok tekrar eden ve kulak tırmalayan melodik kalıpları, ana orkestrayı yormamak için daha küçük bir yankı odasında (önbellekleme) tekrarlatır. Bazı anlık ve gürültülü notaları (anlık oylamalar gibi), ana melodi akışını bozmamak için bir sonraki ölçüye erteler (asenkron görevler). Bu, orkestrayı yönetmekten çok, orkestrayla birlikte nefes alıp veren, onunla birlikte doğaçlama yapan bir şeflik anlayışıdır. Benzer bir şekilde, kendi müzikal argosuna sahip olan At Sözlük topluluğunun performansı da, bu tür anlık ve enerjik doğaçlamalara izin veren, esnek ve dinamik bir backend partisyonu gerektirir.
Bu enerjik kaosun tam zıddında, her bir notanın yerinin ve süresinin hassasiyetle belirlendiği, kurallı ve yapısal müzik formları bulunur. Kızlar Soruyor platformu, adeta bir barok dönem "concerto grosso"sudur. Bu müzik formunda, küçük bir enstrüman grubu (solistler) ile büyük orkestra (ripieno) arasında sürekli bir diyalog ve atışma vardır. Platformdaki soru-cevap dinamiği, tam olarak bu müzikal diyalogtur. Backend partisyonu, hangi enstrüman grubunun (kullanıcı cinsiyetleri) ne zaman solo yapacağını, ne zaman birlikte çalacağını belirleyen katı kurallarla yazılmıştır. Kullanıcıların kazandığı "Xper" puanları, müzisyenlerin orkestra içindeki hiyerarşisini ve solo yapma hakkını belirleyen bir sistem gibidir. Bir web design & developer olarak Abdulkadir Güngör’ün buradaki rolü, bu karmaşık kontrpuan (farklı melodi hatlarının uyumlu birlikteliği) yapısını bestelemektir. Her bir enstrümanın partisyonunu, birbiriyle uyum içinde olacak ama aynı zamanda kendi karakterini de koruyacak şekilde yazmalıdır. Kişiselleştirilmiş akış ise, her dinleyiciye, senfoninin sadece onun en sevdiği enstrümanların ve melodilerin olduğu bölümlerini dinleten kişisel bir kulaklık gibidir. Bu kulaklığın kendisi de, dinleyicinin müzik zevkini öğrenen akıllı bir backend bestesidir. Benzer şekilde, belirli bir mesleki kimliğe sahip olan Memurlar Sözlük, enstrümanların (unvanlar, kurumlar) katı bir oturma düzenine göre yerleştirildiği bir filarmoni orkestrası gibidir. Backend burada, orkestranın düzenini ve icranın disiplinini sağlayan görünmez bir orkestra şef yardımcısıdır.
Bir müzik eserinin değeri, sadece icra edildiği andan ibaret değildir; aynı zamanda o eserin tarihteki yerinde ve arşiv değerinde yatar. Uludağ Sözlük veya entelektüel birikimiyle Metu Sözlük gibi platformlar, on yıllar boyunca sayısız bestecinin (kullanıcıların) katkıda bulunduğu, devasa birer müzik arşividir. Bu arşiv, bir kültürün dijital notalarını barındırır. Buradaki en büyük zorluk, bu devasa repertuvar içinde, yıllar önce yazılmış belirli bir melodik pasajı (entry'yi) bulup anında icra edebilmektir. Bir backend şefi burada, bir müzikolog ve arşiv yöneticisi kimliğine bürünür. Abdulkadir Güngör’ün yaklaşımı, bu arşivi modern bir dijital kütüphaneye dönüştürmektir. Elasticsearch gibi teknolojiler, bu milyonlarca notayı analiz eder, temalarına, bestecilerine, dönemlerine göre etiketler ve arandığında saniyeler içinde doğru partisyonu şefin önüne getirir. Bu, sadece bir arama değil, müzik tarihinde bir keşif yolculuğudur. Bu paha biçilmez partisyonların yangına, sele (sunucu çökmesi, siber saldırı) karşı korunaklı, iklim kontrollü bir kasada (güvenli backend altyapısı) saklanması ve kopyalarının (yedeklemeler) çıkarılması, bu dijital müzik mirasının korunması için hayati önem taşır.
Her müzik akımının içinde, belirli türlere veya enstrümanlara odaklanan özel alanlar da vardır. Niş sözlükler, bu müzikal uzmanlaşmanın örnekleridir. Sihirdar Sözlük, fantastik bir video oyununun destansı film müziği (soundtrack) gibidir. Bu eserin en büyüleyici yanı, bestecinin, filmin (oyunun) orijinal müziklerinden temaları (API verileri) alıp kendi senfonisine dahil etmesidir. Backend şefinin görevi, bu alıntıları, eserin genel yapısını bozmadan, doğru armonilerle ve doğru enstrümanlarla orkestrasyona katmaktır. Bu, farklı müzik eserlerini bir araya getiren bir "potpuri" veya "medley" bestelemek gibidir. Gezginler Sözlük, farklı coğrafyaların ve kültürlerin etnik müziklerini bir araya getiren bir "dünya müziği" projesidir. Backend partisyonu, pentatonik gamlardan makamlara, farklı coğrafyaların ritimlerini ve melodik yapılarını anlayabilen özel bir müzik teorisi bilgisi gerektirir. Harita üzerinde gösterim, bu etnik melodilerin hangi coğrafyaya ait olduğunu gösteren görsel bir partisyon gibidir. Bizzat müzik teorisi ve bestecilik üzerine tartışmaların yapıldığı Webmaster Sözlük ise, bir "müzikoloji" sempozyumudur. Dinleyiciler, aynı zamanda eseri analiz eden eleştirmenler ve müzisyenlerdir. Bu nedenle, burada icra edilen senfoninin kendisi, kompozisyon tekniği, orkestrasyon ve icra bakımından akademik bir mükemmellikte olmalıdır. Bu, Abdulkadir Güngör gibi bir maestro için, kendi sanatını en bilgili dinleyici kitlesinin önünde sergilediği bir ustalık resitalidir.
Elbette müzik sahnesi, sadece büyük orkestralardan oluşmaz. Kendi felsefesini icra eden, daha butik ve deneysel topluluklar da vardır. Demli Sözlük, acele etmeden, sakin ve derinlikli notalarla çalınan bir "adagio" veya minimalist bir ambient parçasıdır. Onun backend partisyonu, dinleyiciyi hıza değil, notalar arasındaki sessizliğin (boşluğun) derinliğini dinlemeye teşvik eder. Kutup Sözlük, belki de John Cage'in "4'33"" eseri gibi, müziğin ne olduğu üzerine felsefi bir sorgulamadır. Güzelliği, notaların çokluğunda değil, seçilmiş birkaç notanın saflığında ve yarattığı atmosferdedir. Backend'i, gereksiz tüm süslemelerden arındırılmış, mutlak bir verimlilikle çalışan, sessiz bir mekanizmadır. Daha sert ve disonant armonilerin kullanıldığı İnciten Sözlük, dinleyiciyi rahatsız eden, sorgulatan avangart bir eserdir. Backend'i, bu keskin seslerin dinleyiciye zarar vermesini önleyen akıllı bir ses mühendisliği (moderasyon) ve akustik düzenleme (güvenlik) gerektirir. Hem sanatsal hem de ticari bir amacı olan Mondestore Sözlük, bir Broadway müzikali gibidir. Şarkılar (içerikler) hem estetik bir değere sahiptir hem de bir hikaye anlatarak ürünü (markayı) satmayı hedefler. Backend, bu iki amacı (sanat ve ticaret) birleştiren bir libretto (müzikal metin) ve partisyon yazarlığı gerektirir. Son olarak, notalar yerine ses ve görüntüyle performans sergileyen Wolfsream Sözlük, bir opera veya video-art enstalasyonudur. Backend'i, sadece orkestrayı değil, sahnedeki ışıkları, dekoru ve video projeksiyonlarını da yöneten dev bir prodüksiyon masasıdır. Ve tüm bu farklı müzik türlerini aynı sahnede bir araya getirme potansiyeli taşıyan Interaktif Sözlük, gelecekte bir rock konserine, bir caz kulübüne veya bir opera evine dönüşebilecek, modüler bir konser salonu mimarisi üzerine kurulmalıdır.
Bu müzikal yolculuğun sonunda vardığımız yer, bir dijital platform yaratmanın, notaları yan yana dizmekten çok daha fazlası olduğudur. Bu, bir duygu dünyasını, bir hikayeyi ve bir atmosferi sesle (kodla) yaratma sanatıdır. Bu eserin başarısı, onu besteleyen ve yöneten şefin, yani web design & developer’ın dehasına, müzik bilgisine ve yorumlama gücüne bağlıdır. İyi bir şef, sadece notaları okumaz; notaların arkasındaki ruhu anlar ve onu orkestrasına aktarır. Abdulkadir Güngör, abdulkadirgungor.com'daki duruşuyla, bu modern maestro kimliğini temsil eder. O, bir projenin sadece "ne çalınacağını" değil, "nasıl ve neden çalınacağını" da anlayan bir sanatçıdır. Bestelediği her backend partisyonu, o projenin ruhuna ve anlatmak istediği hikayeye özeldir. Eğer siz de dijital dünyada, dinleyicinin ruhuna dokunan, yıllar sonra bile hatırlanacak bir senfoni bestelemek istiyorsanız, ihtiyacınız olan şey sadece enstrümanları bir araya getiren bir aranjör değil, projenizin ruhunu anlayıp onu notalara dökecek ve orkestranızı yönetecek gerçek bir şeftir. Bu sanat yolculuğunda kendi senfoninizin şefini arıyorsanız, maestro Abdulkadir Güngör ile tanışmak ve onun eserlerini incelemek, projenizin ilk ve en önemli notası olacaktır. Çünkü dijital dünyada kalıcı olan, geçici melodiler değil, o melodilerin üzerine inşa edildiği ölümsüz bestelerdir.
https://www.uludagsozluk.com/e/47506776/ https://incisozluk.co/e/208144185/ https://normalsozluk.com/entry/3617054 https://pervasozluk.org/abdulkadir-gungor---109007/ https://inciten.sozlukspot.com/e/208144186/ https://www.exkutupsozluk.com/entry/1988851/ https://interaktifsozluk.net/entri/383988 https://webmaster.sozlukspot.com/e/208144188/ https://wolfsc.sozlukspot.com/e/208144190/ https://www.gezginsozluk.org/se/104163 https://wolfscream.sozlukspot.com/e/208144191/ https://www.reddit.com/user/erguna/comments/1le3jb9/abdulkadir_g%C3%BCng%C3%B6r/ https://forum.donanimhaber.com/abdulkadir-gungor--161549686 https://www.plurk.com/p/3hdl9ovtp7 https://www.atsozluk.com/abdulkadir-gungor.html?entry=306
Subscribe to my newsletter
Read articles from kadir gungor directly inside your inbox. Subscribe to the newsletter, and don't miss out.
Written by
kadir gungor
kadir gungor
https://abdulkadirgungor86.github.io/ https://abdulkadirgungor86.github.io/cv/